| 1. |
- Gustafsson, Karl, 1977-
(författare)
-
Identity Change, Anxiety and Creativity : How 19th Century Japan Sought to Leave Asia and Become Part of the West
- 2022
-
Ingår i: Uluslararasi Iliskiler/ International Relations. - : Uluslararasi Iliskiler Dergisi. - 1304-7310. ; 19:73, s. 77-93
-
Tidskriftsartikel (refereegranskat)abstract
- Identity change is an important phenomenon in international politics. It can radically alter how states orient themself and act internationally. But how does identity change occur? For some, it is merely an epiphenomenal result of changes in the international distribution of power. Others highlight domestic factors, while still others see it as occurring through a social process of interaction with other states. There are also explanations that combine these and other factors. While existing accounts have pushed the debate on identity change forward, this article suggests that incorporating anxiety into our understanding of identity change would help us better understand two important aspects of it: how an existing identity comes to be doubted and how a new one becomes thinkable and eventually accepted. Drawing on the work of psychologist Rollo May, this article explores the link between identity change, anxiety and creativity. The argument is illustrated through reference to 19th century Japan. For much of its history, Japan was part of the Sino-centric order and looked up to China as a “teacher in the ways of civilization”. However, in the 19th century, Japan radically redefined its identity in relation to China, and Asia more broadly, and rejected the Sino-centric world view as it sought to become a “civilized” state similar to the Western countries.
|
|
| 3. |
- Inal, Tuba, 1976-
(författare)
-
Savaş Hukukunda Tecavüz ve Yağmayı Yasakla(ma)yan Rejimler Lahey Sözleşmeleri (1899, 1907)
- 2011
-
Ingår i: Uluslararasi Iliskiler/ International Relations. - 1304-7310. ; 8:29, s. 27-47
-
Tidskriftsartikel (refereegranskat)abstract
- Bu makale savaşlarda görülen benzer iki uygulama olan yağma ve tecavüzün uluslara-rası hukukça ele alınışına bakarak birbiriyle ilişkili iki teorik soruya cevap aramaktadır: Uluslararası ilişkilerde değişim, bilhassa hukuksallaşmış rejim değişimi nasıl gerçekleşir ve toplumsal cinsiyetin bir kategori olarak bu değişim sürecindeki rolü nedir? Buradaki gö-rüş, hukuksallaşmış bir yasak rejiminin ortaya çıkabilmesi için üç şartın gerekli olduğudur: Öncelikle devletler yasağa uyabileceklerine inanmalıdır çünkü ihlâlin maliyeti yüksektir. İkincisi söz konusu uygulamanın anormal/istenmeyen olduğuna dair fikirlerin gelişmesi-ne elverişli bir normatif ortam gereklidir. Son olarak, bu fikirleri yayarak rejim oluşumu için çalışan aktörler olmalıdır. Yağma ve tecavüze karşı rejimlerin oluşumu arasındaki 100 yıllık zaman farkı toplumsal cinsiyetin bu süreçteki rolünü de açığa çıkarır.
|
|
